Kitap adı: Yanlış Adamın Maceraları
Yazar adı: Mehmet Engin Ayatar
Orijinal adı: Yanlış Adamın Maceraları
Özgün dili: Türkçe
Anadilinde 1. Baskı: Mart, 2019
Okuduğum baskı: Truva Yayınları, 1. Baskı, Eylül 2022
Sayfa Sayısı: 606

Nasıl anlatabilirim bu kitabı bilmiyorum ve uzun zamandır ilk kez bir kitabın okunmasını nasıl sağlarım diye kafa yorarken buldum kendimi çünkü genelde kitapları beğenir, yutarcasına satırları okur, beğenmediğim yanlarını da serpiştirir, eleştirel yanımı da satır aralarına ekler ve kapanışı yaparım fakat bir kitabı hem bence herkes her yaşında hissederek okuyamaz ama hem de okumazsanız da çok şey kaybedersiniz ikileminde bırakarak nasıl yorumlayabilirim emin değilim. Herkes her yaşında hissederek okuyamaz bence dedim çünkü içindeki anlatılanları, hem bariz anlatılanları hem de anlatılmak istenenleri, ima edilenleri, seslenişleri, suskunlukları ve yazılanları kaç kişi anlayabilir, bu soru çok düşündürüyor çünkü bu sorunun cevabı büyük bir mevla olsaydı bu kitapta anlatılanlar gerçek hayatta da olmazdı; demek istediğim şu ki o hissiyatı ve bütün varoluşunu yeterli bir sorgulama yetisiyle kavrayacak insanoğlu bu dünyada kalabalık olsaydı bu kitaptaki dert tasa gerçek derinlikteki insanları kaplamaz ve öykü gerçekliğini kaybederdi. İşte böyle bir paradoksa sürüklendim.
Romandaki baş kahramanın içindeki o çatışmaları ve süregelen talihsizlikler silsilesinin eşlik ettiği birikimleri kavrayacak duygusal zekaya hükmetmiş olan okuyucunun bu kitabı beğenmemesi de çok olası olmayacaktır. İşte bu derecede ehemmiyet verilecek bir kitabı bitirdim ben bugün ve keşke böyle bir kitabın yazarı olabilseydim dedim.