30 Kasım 2025 Pazar

SON FİLOZOF İBN RÜŞD: Büyük Filozof ve Hukukçu



Kitap adı: Son Filozof - İbn Rüşd 

Yazar adı: Süleyman Feyyaz  

Orijinal adı: Son Filozof İbn Rüşd 

Ülke: Mısır   

Özgün dili: Arapça 

Anadilinde 1. Baskı: 2003

Okuduğum baskı: Anka Yayınları, Gençlik Dizisi, 1. Bası, Haziran 2003,    

Çeviri: Muharrem Tan 

Sayfa Sayısı: 39 



Bilim Dünyası'nın Yıldızları isimli bir dizi keşfettim, hem de okulumun kütüphanesine gezerken, İbni Sina kitaplarına göz atarken, İbn Rüşd okumak hiç hesapta yoktu fakat kitabı görünce İbn Rüşd hakkında bilgi sahibi olmayışım rahatsız etti haliyle ve şimdi bu kitapla karşındayım. Kütüphane gezmek bazen hiç tahmin etmediğimiz konularda ufkumuzu açarken bazen ise zaten arayışta olduğumuz fakat bunun henüz farkında olmadığımız rafa getiriyor bizi kendiliğinden.  

* * * * 

Kısa kısa biyografilerden oluşuyor eve hiç bilgi sahibi olmadığımız bilim insanları hakkında fikir sahibi olmamızla neticelenen keyifli bir okuma vadediyor çünkü anlatım tarzı diğer biyografi kitaplarının direkt bilgi aktarımından ziyade hikaye niteliğinde ve bu da benim gibi kurgu okumayı seven okuyucular için bulunmaz bir nimet. bu sebeple bu seriyi, hele de bu kitaptan başlamam sebebiyle, bilhassa bu kitabı, tüm okuyuculara öneririm. Tabii eğer İbn Rüşd hakkında zaten bilgi birikiminiz varsa size ne kadar katkı sağlayacağı kısmı tartışılır ki yine de keyifli bir okuma saati sağlayacaktır, lakin yine de en bilgi birikimi olanımız bile baştan sona bu kıymetli filozof ve hukukçunun hayatını bilmiyordu, bu bağlamda alt yapısı olan olmayan ayrımı gözetmeksizin ben herkesin bu kitabı okuması gerektiği kanısındayım. Bu serinin devamı da gelecek buraya, beklemede kalın... 


Özetle hikaye dilinde baştan sona İbn Rüşd'ün hayatını kaleme almış Mısırlı yazar Süleyman Feyyaz, çocukluğundan vefatına değin. Kitabın dili ve üslubu çok keyifli bir okumaya müsait ve bitirince İbn Rüşd hakkında genel bir bilgi sahibi olmuş olmakla birlikte okuyan insanda daha çok araştırıp daha çok öğrenme dürtüsünü şahlandırıyor. Bu sebeple, okuyun efendim... 


* * * * 


Gelin, biraz hap bilgiler vereyim, kitaba bağlı kalarak, bu değerli alim hakkında: 


İbn Rüşd 1126 yılında dünyaya gelmiş, başyargıç Ebu Kasım'ın oğludur, tam ismi Ebu Velid olmakla birlikte, genç yaşta Muvatta'yı ezberlemiş, fıkıh ile ilgili temel bilgileri öğrenmiş, Kurtuba'da felsefe ve tıp eğitimi görmüş, yargı ve fıkıh üzerine yoğunlaşmıştır. O devirlerde felsefe ve tıp eğitimi birlikte alınır, birbirinden bağımsız düşünülmezmiş, zaten felsefe, tıp, astronomi, yargı gibi konularda genç yaştan itibaren ciddi bir eğitimden geçen bir kimsenin de kıymetli bir alim olmasına şaşmamalı. 


Fas'ta sultanın huzuruna çıkınca, sultanın kadın eğitimi hakkındaki düşüncesini sorması üzerine " Yeryüzündeki yoksulluğun nedenlerinden biri de kadınların, üretimden tümüyle uzak tutulmalarıdır." (Sayfa 18) şeklinde bir yorum getirmesi de genç yaştaki Ebu  Velid'in henüz 10. yüzyıl gibi bir devirdeyken ne kadar ileri görüşlü olduğunun bir işaretidir bence. 


Kurtuba'ya dönüşünün devamında on beş yılını Grek ve Müslüman filozofların kitaplarını inceleyerek İslam ve Grek felsefeleri arasında bir köprü kurmaya adamıştır. Bu arada evli ve beş çocuğu olan İbn Rüşd'ün büyük projesi Mukaddimeler kitabıdır. 


53 yaşında başyargıç olarak atanmasının ardından diğer yargıçlar tarafından sevilmeyip düşman edinmeye başlar. "Çünkü İbn Rüşd, tıpkı dedesi gibi, dini ve ırkı ne olursa olsun, bütün insanlara eşit davranan bir kişiydi." (Sayfa 27) 


Çocukluk arkadaşı İbn Zühr ile birlikte Temeller ve Tikeller (Külliyat, Cüziyat) isimli kitapları yazarlar, hukukçuların görüş ayrılıklarını giderecek çalışmalara yapmayı hedefler. Bu arada baş yapıtlarından olan " Tutarsızlığın Tutarsızlığı", "Kanıtlama Yöntemlerin Açımlanması", "Din ve Felsefe Arasındaki İlişkide Son Söz", "Felsefe-Din İlişkileri" isimli kitaplarını hattatlara çoğalttırır, günümüzde bu kitaplara çeşitlik yayınevlerinden erişilebilmektedir. 


Sultan Ebu Yusuf'un cihat çağrısına icabet etmesi için, İbn Rüşd'e karşıt olanları kaybetmemek uğruna, onun karşısında olanların bu büyük filozofun kellesinin gitmesini beklemesi üzerine, gerçekleri görmesine karşın, sultan İbn Rüşd'ü sürgün eder... 


* * * * * 


Böyle büyük filozoflar ve hukukçuların böyle sürgünler ve düşmanlıklarla karşı karşıya kalası yalnızca onuncu yüzyıla mı mahsus yoksa yirmi birinci yüzyılda da olsalar aynı muameleyi görürler mi sence, ne dersin? 


Sürgünün üç yıl sonrasında sultan kararından dolayı İbn Rüşd'den özür diler ve onu Fas'a getirir, lakin bundan üç ay sonra 72 yaşında İbn Rüşd hayata gözlerini yumar yani son yıllarını Endülüs'te küçük bir kasabada sürgünde geçirmiştir, çok sevdiği şehrine, Kurtuba'ya defnedilmiştir. 


"İbni Rüşd'ün yapıtları, çağlar boyunca Doğu ve Batı düşüncesini etkilemeyi sürdürdü. Ondan en çok etkilenenler, büyük Musevi bilgini İbn Meymun, Hristiyan düşünür Akinolu Thomas ve Protestan reformcu Martin Luther olmuştu. İbn Teymiye ve Hocazade, ondan etkilenen Müslüman bilginlerdi." (Sayfa 38) 


* * * * 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder