13 Kasım 2024 Çarşamba

GECE YARISI KÜTÜPHANESİ: Nasıl biteceğini asla bilemezsin.

Kitap adı: Gece Yarısı Kütüphanesi   

Yazar adı: Matt Haig     

Orijinal adı: The Midnight Library 

Özgün dili: İngilizce   

Anadilinde 1. Baskı: 2020     

Okuduğum baskı: Domingo Yayınevi, 2024, 28. Basım  

Çeviri: Kıvanç Güney     

Sayfa Sayısı: 282  



Bu hayatta o kadar çok pişmanlığım var ki, düşünmeye, saymaya, oturup analiz etmeye kalksa herhalde başkahramanımız Nora gibi bir aksiyon alırdım. Düşünmemek ise çözüm değil. İşte bu yüzden, yaptığımız veya yapmadığımız seçimlerin hayatımızı nasıl etkileyeceği sorusunun cevabının arayışında kaybolanlar için muazzam bir kitap. sanırım bu kitabın sevilmemesi ihtimalini pek anlamlandıramayacağım çünkü romanın verdiği mesajlar gayet destekleyici, yaşamaya devam etmek için, pişmanlıklarımıza rağmen.  

Baş kahramanımız,  Nora Seed, hayattaki seçimlerinden mutsuz, sırf bu yüzden intihar eder fakat kendini uyandığında bir kütüphanede bulur, zamanın hep 00.00'da kaldığı, okul kütüphanecisi Bayan Elm'den başkasının olmadığı, her tonda fakat hep yeşil, sonsuz sayıda kitabın olduğu bir kütüphanedir burası. Her kitabın, hayatındaki yaptığı seçimlerin ufak veya büyük fark etmez herhangi birini değiştirdiğinde yaşayacağı yeni hayatı yazdığını hayal edin. Yaşanabilecek tüm hayatlar, farklı kararlarla komple değişecek bir evren, sadece Nora'nın değil o evrendeki tüm hayatın kelebek etkisiyle değişiminden bahsediyorum. İşte, Nora intiharının ardından gece yarısı kütüphanesinde uyanır. 


Bu kitabı çok sevenler ve hiç sevmeyenler olarak okurların ikiye bölündüğünü gözlemledim çevremde ve bu durumun kitabın gidişatının tahmin edilmesi ile ilintili olduğunu fakat benimseyemeyen okurların küçük detayları kaçırdığını düşünerek bir daha düşünmeleri gerektiğini düşünüyorum çünkü ikinci bir şans aramak yerine hayatta kaldığımız yerden devam ederek ve bir sihirli değnek beklemeden pişmanlıkları bir kenara bırakarak dört elle iç huzur ve dış hayatla bağlantıda belli bir seviyede mutluluğu yakalamak konusunda kitap bence iyi bir yol gösterici olmuş. Tahmin edilebilir ölçüde bir hayat seçip oradan yürümek değil de olaya hem küçük bir dokunuşumuz zile başkasının hayatı bambaşka bir yere evrilebilir noktasında hem de geçmişi değiştirmeyi hayal etmeyi bir kenara bırakıp elimizdekilerle yola devam ederek de hala gökyüzünü görebiliriz noktasında iyi bir kurgu ve kurgu sonu yarattığını düşünüyorum. Bu yüzden bu kitabı ben gayet beğendim. Öte yandan kitapla ilgili bir eleştiri getireceksem bu da yalnızca kitabın daha da derinleşip biraz daha paralel evrenin bilimsel açıklamaları ve kelebek etkisi dediğimiz hususun daha çok örneklendirilmesi gibi bir deryaya dalmasını tercih ederdim demek istiyorum ki bu eleştirim de şöyle çürütülebilir, anlatılmak istenen 282 sayfada anlatılmış ve bana göre yeterli mesajı almam için yeteri kadar hayat gezip yeteri kadar doğru sonu yazmış yazar. Bu bağlamda bu kitabı beğenmeyen okurların bir daha gözden geçirmesi gerektiği kanısındayım. Eğer seçtiği hayatlardan birinde ömrünün sonuna kadar kalsaydı Nora, işte o zaman bu mucize arayışı ile verilmek istenen mesajlar havada kalmış derdim fakat sonu bence tam da olması gerektiği gibi bitti. Kısacası, muazzam bir kitap ve bir blog yazarı olarak böyle bir kitabın yazarı olmayı isterdim. Okuyunuz efendim... Satır aralarını da okuyunuz...


İlk başta inanamaz olduğu yere veya kütüphanecinin anlattıklarına fakat gri kitap işin rengini değiştirir. Tüm kitaplar yeşil demiştim, biri hariç: Pişmanlıklar Kitabı. Bu kitapta Nora'nın tüm pişmanlıkları satır satır yazmaktadır. Bayan Elm'e yaptığım şu hareketi, şu kararı değiştirmek istiyorum der ve o opsiyon ile yazılan  yeni hayatının satır satır yer aldığı yeni hayatının kitabı sunulur kendisine, kitabın kapağını açıp okumaya başlamasıyla birlikte ise kendini o hayatın içinde bulur. Bayan Elm kök yaşamında Nora'nın öğrencilik zamanından tanıdığı kütüphaneci kadındır aslen. 

Fantastik kitapların en olasılığı yüksek olanlarından olmalı bu kitap. Zira paralel evrenler teorisinden yola çıkmış kitabın tüm kurgusu. Paralel Evrenler hakkında ne düşündüğüme gelince, imkansız demek fazla iddialı. 

* * * * * ** * ** * * ** 

Nora'nın kök yaşamında intihar ettiğinden bahsetmiştik. Nora bu kök yaşamında pek çok pişmanlık barındırıyordu içinde ve artık acıların sonunun gelmeyeceğini fark edip intihar kararı almıştır. Pişmanlıkları o kadar çoktur ki, baş etmesi neredeyse imkansızdır, en azından şimdilik öyle görünüyor diyelim. Mesela, küçükken yüzme dersi almasına rağmen yüzücü olmak için buna devam etmemiştir Nora. Abisi ile bir müzik grubu kurmuş fakat sonradan Labirentler isimli bu gruptan da ayrılmıştır, bu da abisi Joe ile arasını açmıştır. Sevgilisi Dan, Nora ile bir mekan açmak istemiştir fakat Nora bunu da yapmayarak bir de üstüne Dan'i terk etmiş; en yakın arkadaşı Izzy, Nora'yı birlikte Avustralya'ya gitmeye ikna etmeye çalışmış fakat Nora bunu da yapmamıştır, Izzy tek gitmiş, hem sevgilisi  hem de en yakın arkadaşından uzaklaşmış olmuştur. Küçükken zaten babasını kaybeden, sonradan annesini de kaybeden Nora, bunlardan hiçbirini yapmayarak, kendi hayatına devam edip felsefe okumuştur. İntihar etmeden önceki son zamanlarda ise Tel Teorisi isimli, müzik aletleri satan bir dükkanda çalışıyordur ve hatta arada bir piyano dersi verdiği bir öğrencisi vardır. 

Derken her şey dayanılmaz hale gelir. Çalıştığı dükkandan kovulur, ders saatini aksattığı piyano öğrencisinin velisi dersleri bitirir, ilaçlarını aldığı komşusu bile eczacı yakına taşındığı için artık Nora'nın ilaçlarını almasına gerek kalmadığını söylediğinde Nora kendini işe yaramaz hisseder; yıllar önce kahve içmeyi teklif eden Ash de Nora'ya kedisinin ölümü haberini alır. Voltaire isimli kedisine araba çarptığını düşünerek kahrolur Nora. Sanırım her şeyin üstüste gelmesiyle ölmek için çok iyi bir zaman olduğuna karar vererek, abisine bir veda mesajı bırakarak intihar eder. İşte Nora'nın kök yaşamı...

Gece Yarısı Kütüphanesi'nde uyandıktan sonra ise o gri pişmanlık kitabını açıp büyük pişmanlıklarını değiştirerek yeni hayatlar denemeye başlar. İdeal hayatını bulmaya çalışmaktadır ve bulursa o hayatta kalacaktır. İstediği hayatı yine de elde edemezse gece yarısı kütüphanesine geri dönecek ve bu sefer başka bir kitap seçip paralel evrendeki başka bir Nora'nın yerine ışınlanacaktır. Kitabın sonuna gelene kadar bu büyülü değnek bende de olsa keşke dedim, sonundaysa bu fikrimi değiştiren muazzam detaylar okudum... 


* * * * *** * * * ***  

Gelelim Nora'nın seçtiği hayatlara...

Yaşamla ölüm arasındaki bu kütüphanede Nora'nın ilk seçtiği hayat, Dan'den ayrılmamış olmayı dilediği hayattır ve bu kitabın kapağını açtığında Dan ile evli olduğu ve Dan'in birlikte bir mekan açma hayalini gerçekleştirdikleri bir hayatta uyanır. Fakat büyük bir hayal kırıklığı yaşar çünkü Dan ile hem mutlu değillerdir hem de Dan Nora'yı aldatmıştır. Nora'nın kök yaşamında Dan'in sürekli ayrılmasalardı ve birlikte o mekanı açsalardı ne kadar mutlu olacaklarına dair mesajlarını düşününce bu hayal kırıklığı Nora'nın gece yarısı kütüphanesine dönmesi için yeterli olmuş olmalı. 

Seçtiği ikinci hayat ise Izzy ile Avustralya'ya gittiği hayattı fakat kök hayatında hala yaşayan Izzy bu hayatta vefat etmişti. Isabel Hirsh diye arama motorunda aratınca ve trafik kazası geçirdiğini görünce mahvoldu Nora. Seçtiği üçüncü hayat ise yüzmeyi hiç bırakamadığı ve son derece başarılı bir olimpiyat sporcusu olduğu hayat.  Burada ilk başta çok mutlu olduğunu sandı fakat Izzy'nin bu hayatta yaşadığını fakat hiç tanışmadıklarını fark etti. Babasının ise hala hayatta olduğunu fakat bu kez erkenden, 2011'de, annesini kaybettiğini gördü.  Abisi ile arası iyiydi ve abisi kendi menajeriydi lakin müziksiz, kitapsız bu hayatta da ideal iç huzuru bulamadı ve geri döndü kütüphaneye. Seçtiği dördüncü hayatta ise bir buzul bilimciydi ve Kuzey Kutbu'nda buldu kendini. İklim değişikliğinin ne hızda gerçekleştiği ile ilgili ölçümler yapıyor ve kendini burada mutlu hissediyordu, bir ayıyla karşılaşıp ölüm tehlikesi geçirdikten sonra bile kütüphaneye dönmedi. Burada Hugo isimli biriyle karşılaştı ve ilginçtir ki Hugo da paralel evrende farklı hayatlar deneyimlediğini anlattı. Demek ki bu deneyimi paylaşan insanlar aynı hayatta buluşabiliyorlardı. Burada da istediği hayatı bulamamasıyla kütüphaneye tabii ki geri döndü. Bu kez müzik grubunu bırakmadığı hayata gitti Nora. Çok ünlü bir müzisyen olmuştu ve grupları çok başarılıydı bu hayatta. Hatta ünlü bir aktörle bile ilişkisi vardı. Lakin bu hayatta, abisini kaybetmişti... 

Nora yine döndü kütüphaneye. Hiçbir hayatta istediği ideal mutluluğu bulamadı. Onlarca hayat denemeye böylece devam etti. Hatta birinde en sade hayatı seçmeye çalıştı, hayvan barınağında çalıştığı hayata döndü. Başka birinde ise kırklı yaşlarında biriyle evli ve üzüm bağı sahibiydi. Binbir türlü hayatın hiçbirinde mutlu olamadı. Ta ki kök hayatında kedisinin ölüm haberini veren yıllar önce kahve içme teklifi eden Ash'in kahve teklifini kabul ettiği hayatı seçene dek...

* * * * * * **  * ** 

Bu hayatta Ash ile evli, yine felsefe mezunu ve bu kez bir anneydi. bu hayatta uzun süre kaldı Nora çünkü iyi hissetti diyebilirim. Eşi, çocuğu, köpekleri ve sürekli görüştüğü abisi ile çok mutluydu. anne ve babasını bu hayatta da kaybetmişti fakat çevresindekiler ile bir sevgi bağı vardı. Sevgisizlikten yana aldığı yara burada iyileşmiş görünüyordu. Kök yaşamında esas sorunun sevgisizlik olduğu çok açıktı. Lakin burada kendi hayatı güzel gittiği halde ve alışmaya başladığı halde onu yaralayan başkalarına olan etkisinin silinmesiydi. Mesela kök hayatında piyano dersi verdiği çocuk bu evrende Nora'dan hiç piyano dersi almadığı için serseriliği bırakmamış ve hayatı berbat hale gelmişti. Kök hayatında ilaçlarını aldığı Bay Banerjee ise kök yaşamında kendi evinde iken burada huzurevine gitmişti, küçük dokunuşlarıyla hayatlarına etki ettiği insanların hayatları burada daha kötüydü. Mutlu olduğu bu hayattan da kopup kütüphaneye böylece dönmüş oldu Nora. 

* * * * * * * * * * * * * * * *  

Olması gereken bunların hiçbiri değildi belli ki. Bayan Elm bu sefer kitap değil kalem verdi Nora'ya , kendi hayatını , henüz yazılmamış olanı yazsın diye... Ve Nora kök hayatında uyandı. İntihar ettiği için kusarak uyandı tabii ve yardım çağırarak hayata tutunmayı başardı. Kök yaşamı sihirli bir değnekle düzelmedi fakat artık pişmanlıklar kitabını yakıp kül etmişti Nora. Bu kez geçmişteki tercihlerinden pişman olmayı bırakıp gerçekten  yaşamaya başladı... Bayan Elm'i ziyaret edip onunla eskisi gibi satranç oynamayı da o çocuğa piyano dersi vermeye devam etmeyi de abisi ile arasını düzeltmeyi ve ona destek olmayı da ihmal etmedi. 

Yaşadığımız hayatta yaptığımız hataları geri dönüp değiştirme gücümüz olsaydı elde edeceğimiz yeni hayat gerçekten istediğimiz hayat olmayabilir demek ki. Ayrıca küçük bir hareketimiz başka bir insanın hayatında güçlü bir etki yaratabilir belki de, kim bilir. Tıpkı Nora'nın Bay Baranjee'nin ilaçlarını almadığında, Bay Baranjee'nin huzurevine gitmesi gibi... Piyano dersi verdiği çocukla hiç temas etmediği hayatında o çocuğun hayatının bambaşka bir yöne evrilmesi gibi... 

* * * * * * ** * *** *

* * **** * * ** *** * * *


Kitaptan Alıntılar: 


"Bu hayat henüz yazılmadı. Senin yazman gerekiyor." (Sayfa 261)


"Kömürün de, elmasın da karbon olduğunu ama kömürün hiçbir basınç altında elmasa dönüşemeyecek kadar karışıklı bir karbon olduğunu söylemedi. Bilimsel olarak, kömürseniz kömür kalırdınız. Belki de hayattan alınması gereken esas ders buydu." (Sayfa 9)


"Yaşamadığımız onca hayatı düşünmek, insanı delirtebilir." (Sayfa 110) 


 



"Direnme gücü, dikkatimizin kolayca dağılabildiği bir hayatta odağımızı koruyabilme yeteneğidir. Bedenimiz ve zihnimiz sınıra dayandığında bile yaptığımız işe yoğunlaşmayı sürdürmek, dikkatimizi dağıtmadan, etrafa bakıp birilerinin bizi geçebileceğinden endişe etmeden kendi kulvarımızda yüzmeyi sürdürebilmektir..." (Sayfa 91) 


"Pişmanlıkları iptal etmenin aslında dilekleri gerçekleştirmenin bir yolu olduğunu öğrendi." (Sayfa 208) 


"Nora kök yaşamını düşündüğünde, esas sorunun, onu kırılgan yapan şeyin aslında sevgi eksikliği olduğunu anladı." (Sayfa 243) 


"Her yaşam milyonlarca seçim ihtiva eder. Kimi büyük, kimi küçük. Fakat bir kararın yerine başka bir karar geçtiğinde, bütün sonuçlar da değişir. Dönüşü olmayan bir sapma gerçekleşir ve bu da başka sapmalara yol açar..." (Sayfa 251) 


* * * * * * *** ** * * 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder