23 Temmuz 2024 Salı

DÖVÜŞ KULÜBÜ

Kitap adı: Dövüş Kulübü   

Yazar adı: Chuck Palahniuk    

Orijinal adı: Fight Club 

Özgün dili: İngilizce  

Anadilinde 1. Baskı: 1996    

Okuduğum baskı: Ayrıntı Yayınları, Yeraltı Edebiyatı Dizisi, 2017, 26. Baskı 

Çeviri: Elif Özsayar     

Sayfa Sayısı: 223 


 

Yeraltı edebiyatı, tüketim çılgınlığına yergi, kitap boyunca tahmin edilmesi çok zor bir ters köşeye sahip bir son, Kargaşa Projesi, Dövüş Kulübü, kurallar, Marla Singer, Tyler Durden, Anlatıcı ve bir soru: son nefesinde neyi yapmadığına pişman olacaksın?



* * * * * * * * * * * * 

Efsane bir kitapla geldim. Çoğunuz filmini izlediği için sürpriz sonunu da biliyordur fakat filmi ile kitabı bu kadar benzeyen bir uyarlama daha görmedim. Ben kitabı filmi izlemeden önce okuyanlardanım, bu yüzden o meşhur ters köşeli sonun yarattığı şaşkınlığı kitapta tattım. Ardından izlediğim filminde ise gördüm ki, o meşhur cümlelerinde kadar pek çok detay kitap ile örtüşüyor. Bu yüzden hem okuyup hem izlemenizi tavsiye ederim. Öte yandan kitabını okumak ve filmini izlemek seçeneklerinden hangisini ikinci sıraya alırsanız alın sıkılmayacağınızı düşünüyorum çünkü o tahmin edilemez sonunu bilerek bile okuması veya izlemesi son derece zevkli. Yalnız sadece izlediyseniz kesinlikle okumayı da eksik etmeyin..   

Dövüş Kulübü,  sıradan bir hayata sahip bir karakter ile başlar. Başrol bir firmada çalışan tipik bir beyaz yakalıdır. Terapi gruplarına gitmeye başlar çünkü ciddi boyutta uyku problemi çekmektedir. Tabii her terapi grubunda farklı bir isimle katılım sağlar ve tesadüfen bu gruplardaki sarılmalarda uyuyamama sorununu çözdüğünü fark eder. Bu terapi grupları bazen kanser, bazen farklı bir hastalıktan muzdarip üyeleri kapsar. Her birine onlardan biriymiş gibi gider, aslen uykusuzluktan başka hastalığı yoktur. Bu terapi gruplarında Marla Singer isimli kızla tanışır başkahramanımız. Marla ile ilişkisi başlarda dalgalı ilerler fakat Marla bu hikayenin sonuna kadar baş kahramanımızla olacaktır, zaten bizim adamımız kendindeki büyük sırrını keşfedince ilk onunla paylaşacaktır. 

Tyler Durden isimli sabun yapıp satan korkusuz ve biraz da serseri adam ile baş kahramanımızın yolları kesiştikten sonra ise yavaş yavaş kitabın vermeye çalıştığı mesajlar ortaya çıkar. Sadece birbirini döven adamlardan ibaret olmayacaktır kuracakları dövüş kulübü çünkü dünyadaki tüketim çılgınlığına o kadar sert bir eleştiri ki bu kitap, verdiği mesajların hiçbirine edecek itiraz yok. Baş kahramanımızın evinde çıkan yangından sonra Tyler'ın harabe evine yerleşmesi ile İskandinav tarzı mobilyalarına aşık olan adamın eşyasızlığın rahatlığına vardığını gözlemliyoruz. 

* * * * * * * * * * * * 

Anlam arayışındaki baş kahramanımız ve Tyler'ın yolları kesiştikten sonra fiziksel acı ile hapsoldukları hayattan sıyrıldıklarını fark ederler. Böylece birbirlerini kazanma amacı gütmeden dövmeye başlarlar ve böylece onlara imrenen insanların onları keşfedip onlara katılması ile yavaş yavaş dövüş kulübü ortaya çıkar. 

Dövüş kulübü gittikçe yayılır ve o meşhur kuralları yazılır. 

"Dövüş kulübünün ilk kuralı dövüş kulübü hakkında konuşmamaktır." (Sayfa 49)

Dövüş Kulübünün kurucusu baş kahramanımız ve Tyler Durden'dır. Dövüş Kulübü ilk zamanlarda yalnızca cumartesi geceleri pazar sabahına kadar olurken, Kargaşa Projesi de eklenir zamanla. Kendi isteğiyle gelen insanlara ev ödevi vermeye başlar Tyler Durden. Mesela sokakta biriyle kavga çıkarıp yenilmek gibi. 

* * * * * * * * * * * * * 

Bu ev ödevlerinin zamanlar arkasında yatan anlamlarını kavramaya başlayınca kitabın dövüşten ibaret olmadığını, derin kavramları ve önemli güncel meselelere karşı gayet muntazam eleştirilere yer verildiğini anlamaya başlıyoruz okuyucu olarak. İşte tam bu sıralarda, bu kitabı daha önce nasıl okumadım dedim. 

Sanırım şu satırları unutmayacağım: Birini ölümle burun buruna getirmişti Tyler Durden ve ona son nefesinde pişman olduğu şey sormuştu. Ölmek üzere olan adam korkuyla hayattaki hayalini yani veteriner olmak istediğini söylemişti. Tyler Durden da 1 yıl sonra onu bulacağını, veteriner olmak için bir şeyler yapmadıysa onu öldüreceğini söylemişti. Bu olay son derece vurucu bir gerçeği gösteriyor. Ölümle burun buruna gelene kadar neden hayallerimiz için adım atmaya başlamıyoruz? Tabii bütün bu olaylar olurken argo ve şiddet yer alıyor kitapta fakat yer altı edebiyatının en güzel yanı da bu dilin arkasına ana mesajı saklaması ve okuyucunun onu bulup çıkarmasını sessizce beklemesi. 

* * * * * * * * * * * * * 

Zamanla Dövüş Kulübü ve Kargaşa Projesi her güne ve birçok şehre yayılır. Tyler Durden ünlü olmuştur. Başkahramanımız ve Tyler Durden hiç ayrılmaz. Ta ki bir gün bir adam ölene kadar... 

Bir adamın ölümünün ardından baş kahramanımız artık bu işin sonunun gelmesi gerektiğine karar verir fakat Dövüş Kulübün dağıtamaz. Tyler Durden ile fikir ayrılığı yaşarlar...  

 

* * * * * * *Devamı spoiler içerir.*  * * * * * *


Dövüş Kulübü'nün artık kapatılması gerektiğini düşünen baş kahramanımıza kimse kulak asmaz. Fakat bir sorun vardır: O bunu dile getirirken herkes ona Tyler demektedir. Marla bile... Bir gün Dövüş Kulübü'nü kapatmayı ben bile söylersem, demiştir Tyler, beni bile dinlemeyin. Marla'ya da kendi adını sorduğunda, Marla sinirlenip Tyler Durden der. İşte buralarda kitabın ters köşesini anlayıp Tyler Durden'in, baş kahramanımızın ikinci  kişiliği olduğunu yani ikisinin aynı kişi olduğunu anlıyoruz. Dönüp geçmişteki sayfalara bakınca ise, Tyler'ın hep geceleri ayakta olduğunu veya Marla'nın baş kahraman ile Tyler'ı hiç aynı anda görmediğini fark ettim. Bunun gibi pek çok detay, sonun bilmeyince fark edilmeyecek cinsten bir ters köşe. 

Ana karakterimiz bu sefer asla uyumamaya karar verir. Uykuya direnirse Tyler ortaya çıkamayacaktır. Fakat bu o kadar da kolay olmayınca kendi hayatına son vererek Tyler'ın da sonunu getirmeye karar verir. 

Yine de Tyler'dan o kadar da nefret ettiğini söyleyemem. Tyler Durden, baş kahramanımızıın bastırdığı tüm duygularının, hayatın anlamını arayan felsefik yaklaşımının, eşyalara köle olan yeni yüzyıla karşı harekete geçen bir düşünce yapısının vücut bulmuş halidir. bu yüzden Tyler Durden'a kitap boyunca hayranlık duyduğumu inkar edemeyeceğim. Sorgulayan, düşünen ve en önemlisi de eyleme geçen, ana karakterimizin hep Tyler Durden tarafıdır. 

Tyler Durden'ı yok etmeye çalışırken nereye gitse onu Tyler Durden olarak tanıyan insanlar gören baş kahramanımız, kitabın sonlarında ise ölüme gitmeye çalışmış fakat birilerinin "Sizi özlüyoruz Mr. Durden" deyişi ile karşılaşınca hala dış dünyada Tyler Durden olarak bilindiğini bu efsanenin hiçbir zaman ölmeyeceğini görüyoruz... 



* * * * * * * * * * * *  

Baş kahramanımız, kimlik karmaşası ve ruhsal bunalımlarla başa mücadele eden bir adam, sıkıştığı hayatta bir çıkış yolu bulmaya çalışırkenki çaresizliği, uyuyamama hastalığı ile birleşince verdiği psikolojik mücadele okumaya değer. Öte yandan, Tyler Durden isimli kahramanımız ise sevmediği işlerde çalışan insanlara itirazı olan, eşya çılgınlığına son vermek isteyen, kısacası gerçekten karşı çıkılması gerekene karşı çıkan bir adam. Sert ve serseri tavrının arkasında ise tüketim toplumunu yerden yere vurduğu için, kurduğu Dövüş Kulübü'nün arkasındaki anlamı ve yaşanılan olayların arka planda asıl vermek istediği mesajları yakaladıkça, kitabın ne kadar önemli toplumsal problemlere ışık tuttuğunu gözlemleyebiliyoruz.  

* * * * * * * * * * * *** * * 


Kitaptan Alıntılar:  

"Dövüş kulübünün ilk kuralı dövüş kulübü hakkında konuşmamaktır." (Sayfa 49)
 
"Dövüş kulübünde gördüğünüz şey, kadınlar tarafından yetiştirilmiş bir erkekler kuşağıdır." (Sayfa 51) 

"Tyler'ın dediği gibi: Mesele şişkin görünmekse, sufle de şişkin görünür." (Sayfa 52)

 "Marla'nın kalbi benim suratıma benziyordu. Dünyanın pislikleri, süprüntüleri." (Sayfa 116)  

"Güçlü kadın ve erkeklerin oluşturduğu bir sınıf var ve bunlar hayatlarını bir şeye feda etmek istiyorlar. Reklamlar insanları gerek duymadıkları arabaların ve kıyafetlerin peşinden koşturuyor. Kaç kuşaktır insanlar nefret ettikleri işlerde çalışıyorlar; neden? Gerçekte ihtiyaç duymadıkları şeyleri satın alabilmek için." (Sayfa 161)   

"Zaman aralığını yeterince uzun tutarsanız, herkesin hayatta kalma şansı sıfıra düşer." (Sayfa 190) 

* * * * * * * * * * * * * 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder