12 Mayıs 2022 Perşembe

EMPATİ

Kitap adı: Empati

Yazar adı: Adam Fawer

Orijinal adı: Empathy (Gnosis) 

Özgün dili: İngilizce

Anadilinde 1. Baskı: 2008 

Okuduğum baskı: April Yayıncılık, 43. Basım, Şubat 2018

Çeviri: Murat Kayı 

Sayfa Sayısı: 689



Elijah, Winter ve Stevie, kitabı bitirip kapattığımda hala bir şeylere inanmaktan vazgeçmememi sağlatan bir gülümsemeye neden üç kahraman... Neden derseniz nedeni burada yazdığım olay örgüsünde değil, satır aralarında saklı. Bu yüzden Empati kitabını okumanızı tavsiye ediyorum. Belki empant değiliz ama her beyindeki elektromanyetik frekansın eşsiz olduğunu unutmayın. Bu da her bireyin eşsiz olduğu manasına gelir. Demek ki özel güçlerimiz olmasa da biz de empantların yaptığını belli bir dereceye kadar yapabiliriz belki.  Kim bilir...     
     



------------------------------------------------------------------------------------------------------------
KİTAPTAN ALINTILAR:

"Kişi istediğini yapabilir ama ne isteyeceğini isteyemez." (Sayfa 23)      "Duygular yapay olamaz. Eğer onları hissediyorsan gerçektirler." (Sayfa 249)                                           "Hepimiz dünyayı değişik bir yoldan algılıyoruz ama yeteneklerimizin temelindeki olay aynı: Sinestezi." (Sayfa 271)                                    "Sinestezi duyuların bir şekilde karışması olarak tanımlanıyor." (Sayfa 271)                                              "Kötülük olmadan iyilik de olmaz..." (Sayfa 527)                                     "Beynin elektromanyetik alanı bilincin ta kendisidir." (Sayfa 614) 

"Başka bir deyişle, hepimiz psişiğiz ama çoğumuzun menzili kafatasımız içinde birkaç nanometre ile kısıtlı." (Sayfa 615) 

"Özgür irade verilen bir şey değildir. Uğrunda mücadele edilmesi gerekir. Hak edilmesi gerekir. Alınması gerekir." (Sayfa 675) 

*Devamı spoiler içerir.*
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
KARAKTERLER: 

Elijah Glass: Empant çocuklardan biri. Yeteneği görme duyusuyla yani duyguları renklerle eşleştirmesine dayanıyor. Genel olarak çekingen ve içine kapanık bir ruh haline sahip ki bu durum sinestezi yeteneğinin alıcı rolünde olmasında dayanıyor.

Winter Zhi: Empant çocuklardan bir diğeri. Yeteneği duyma duyusuyla yani duyguları seslerle eşleştirmesine dayanıyor. Genel olarak bulunduğu ortamın popüler kızı çünkü insan içinde rahat bir tavır sergileyebiliyor ki bu da sinestezi yeteneğinin verici rolünde olmasından kaynaklanmaktadır. Organizasyonun elinden kurtulduktan sonra ilerdeki yıllarda ünlü bir keman virtüözü oluyor.



Laszlo Kueh: Empant, yeteneği koku duyusuyla var olmakta. Elijah ve Winter'ın hocası. Darian'ın erkek arkadaşı olduğu bir dönem de var. 

Darian Washington: Organizasyon için olası empant çocuklar bulmakla görevli kişi. Laszlo ile birlikte olduğu bir dönem de geçmektedir hikayede. Sinestezi yeteneği dokunma duyusuna dayanıyor yani duyguları dokunarak algılıyor. 

Jill Willoughby: Empant çocuklardan biri. Kitaptaki en büyük kötü karakter olsa da yeteneği konusunda hakkını yiyemeyecemiz kadar muazzam bir empant. 

Charlie Hammond: Empant çocuklardan biri. Laszlo'nun Organizasyon'a getirdiği son empant çocuk.
 
Doktor Elliot Dietrich: Organizasyona hizmet eden o efsane doktor. Bilimin tarihine bakınca romandaki çoğu bilgiyi kendisinden öğreniyoruz. Tabi kendisi bir empant değil, zaten romanın ilerleyen vakitlerinde Organizasyon'dan kurtuluyor.

Samantha Zinser: Organizasyon'un başındakilerden biri. Aynı zamanda Jill'in Organizasyon'da iken sevdiği kadın.

Peder Sullivan: Jill'in kilise zamanlarındaki peder. Tam ismi Patrick Sullivan. Jill'i bir odaya günlerce kapatan ve empantların yeteneklerinden boynundaki haç ile korunan adam.

Stephen Grimes (Stevie): Kendisi Elijah'ın kuzeni. Bir empant değil fakat bir hayli işe yarıyor hikayenin en aksiyonları sayfalarında. Her zaman başrolün arkasını kollayan bir yan karakter vardır. İşte burada da o gizli kahraman bence Stephen... Tam bir bilgisayar kurdu. 

İşin ilginç yanı şu ki Stevie Grimes, Adam Fawer'ın Olasılıksız isimli diğer kitabında da yer alan bir bilgisayar uzmanıdır, gerçi oradaki tam ismi Steven Grimes, her neyse, sonuçta ikisinin aynı kişi olduğunu düşünmemize isimdeki küçük farklılık engel olmayacaktır çünkü Empati kitabında, Olasılıksız kitabındaki Caine'e bir selam çakıyor Adam Fawer, Stevie üzerinden: 
"Sadece, adamım Caine'nin oldukça fazla şey bildiğini söylemekle yetineyim." (Sayfa 639)

Sascha: Laszlo'nun rehber köpeği. Laszlo, Jill yüzünden gözlerini kaybedince hayatının geri kalanında ona Sascha eşlik ediyor. 

Papa XIII. Pius: Kendisi Jill'in kilise zamanlarınaki Peder Sullivan'ın ta kendisi. Zamanlar ertebe atlayarak 265. papa seçilir ve XIII. Pius adını alır.

Valentinus: Jill'in ta kendisi. Tabi bunu kitabın sonlarında öğreniyoruz. Jill cinsiyet değiştirme operasyonu geçirdikten sonra bu ismi kullanıyor.

Michael Evans: Winter'ın eski erkek arkadaşı kendisi. Empant değil. 

Solothurn Pfyffer von Altishofen: Papa XIII. Pius'u Vatikan'daki yatak odasında, Valentinus'un etkisi ile, baltayla öldürmeye kalkan kişi. 

Carol Royce: Winter'ın annesi.

SpyGurl: Ünlü bir blogger. Valentinus hakkında araştırma yapıp yazdığı yazılar sebebiyle Stephen Grimes, Elijan Glass ve Winter Zhi kendisine ulaşıp, Valentinus'u bulmak için kendisinden yardım istemiştir.  

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------
KİTAP ÖZETİ:

1. BÖLÜM
2007
Elijah ve Winter
 
Birinci bölümde yazılanların tam olarak anlam kazanabilmesi için geçmişe gitmek yani ikinci bölümü okumak gerekmektedir. Zaten bu handikap da kitabın tatlı bir kafa karışıklığına yol açmasına ön ayak olurken öte yandan ilerleyen sayfalarda her şeyin kafamızda yerli yerine oturduğunu fark edip aydınlandığımız an okuyucu olarak müthiş bir kitap okuma keyfi sürdüğümüzü hissetmeye başlarız... Bu yüzden bu kitabın okunması, tarafımdan tavsiye edilmektedir.

Laszlo, rehber köpeği Sascha ile sakin bir hayat sürmektedir, artık (!). Ta ki Darian ile tekrar karşılaşana dek... Valentinus'la savaşmaları gerektiğindene bahseder Laszlo, Darian'a. Valentinus, Elijah ve Winter'ı yıllardır taktıkları kolyenin elektromanyetik koruma duvarı sayesinde bulamamıştı, ta ki şimdiye kadar. Darian ile Laszlo'dan da kurtulmak istiyordu. 

Elijah ve Winter beyinlerinden geçmişleri silindiği için empatik yeteneklerinden habersizlerdir fakat kolyeleri onları yalnızca belli bir noktaya kadar korumaktadır, zira Elijah'ın insan içindeki rahatsızlığı bunun en net kanıtıdır. Elijah işinde iyidir fakat kendisi tam bir enoklofobdur (kalabalık korkusu), ayrıca hafefobisi de vardır. 

Winter'ın hayatı ise müzik üzerinedir. Geçmişteki empatik yeteneğinin duyma duyusu üzerine olduğunu düşününce bu pek de şaşırtıcı olmadı. Winter ünlü bir keman virtüözü olmuştur ve annesi Carol ile birlikte hayatını geçirmektedir. Tabi bu kadar ünlü olması annesini korkutur çünkü her ne kadar Winter hatırlamasa da annesi Carol, Winter'ı bir gün organizasyonun bulmasından hep korkmuştur. Nitekim korktuğu Valentinus gibi bir özne değişikliği ile başına gelecektir. Geçmişini unuttuğu için de kolyesini takmayınca empatik gücünün nelere neden olabileceğini bilememiş ve kontrol edememiştir Winter. Bunun birinin canına neden olacağını nasıl tahmin edebilirdi ki... Bu olayların ardından ise Winter'ın kolyesi çalınır. Annesi Winter'ın geçmişini bildiği için bu durum onu epeyce panik eder. Bu paniğin ardından annesi birden kalp krizi geçirerek ölür ve maalesef Winter buna istemeden de olsa kendisinin neden olduğunu anlar. Winter, annesinin kaybından hemen sonra kemanı ile verdiği gösteriyle gelen eski sevgilisi Michael'in intihar etmesine neden olur, tabii ki empatik özelliklerini kontrol edememesi sebebiyle çünkü boynundaki gümüş haçı o anda yoktur.

Elijah da kolyesini aynı zamanlarda çaldırır ve çevresindeki insanların duygularını algılaması sebebiyle çok zorlanmaya başlar. Kuzeni Stephen Grimes'in (Stevie), onun uzaktan görünce direkt acıktığını hissetmesi ve aynı açlığı hissetmesi de bu durumun tuzu biberi olmuştur. Üstelik yıllar sonra karşılaştığı kuzeni, Elijah'ın o okul serüveni ile ilgili hiçbir şey hatırlamadığını fark edince şaşırır. Elijah'ın soyadı aslen Cohen olmasına rağmen ardık Glass olması da Stevie için Elijah'ın adına kadar pek çok şeyi değiştirdiklerini fark eder ve Elijah'ın hafızasının silindiği böylece ortaya çıkmış olur, inanması güç ama gerçek... Boynundaki şu meşhur haç kolyeyi kaybettiğinde bile onu yana yakına arasa bile o haçı neden taktığını bilmemektedir Elijah. Bu arada kuzen Grimes hackerlık işleriyle meşguldür ki enfes bilgisayar becerileri ilerdeki sayfalarda epeyce işimize yarayacaktır yani empant olmayan kahramanlardan biri diyebiliriz kuzen Stevie için;) Elijah ile Stevie geçmiş hakkında konuşur, Elijah'ın hatırlamadığı geçmiş, ayna nöronlardan yola çıkarak Elijah'ın bir empant olduğu çıkarımını yaparlar. 

Elijah ve Winter kendilerindeki özel yeteneğin farkına vardığı sıralarda çocukların karşılarına Laszlo çıkar, ikisiyle de ayrı ayrı iletişime geçer. Tabii ki ilk başta onu tanımaz çocuklar çünkü hafızaları bir zamanlar silinmiştir. Elijah'ı henüz aramaktadır fakat o sırada Laszlo'nun kendini bilhassa Winter'a tanıtışı etkileyiciydi. Her şeyi özetleyen muazzam bir açıklama:

 "Benim adım Laslo Kuehl. Anımsamadığını biliyorum ama senin öğretmenindim. On yedi yıl önce."(Sayfa 160)


2. BÖLÜM
1990
Laszlo ile Darian
Kitabın ilk bölümünü tam olarak anlamamı sağlayan ikinci bölümü oldu çünkü dikkat ederseniz geçmişe dönüyor yazar. 1990... Bazı ayrıntıları ise bu şekilde sonradan idrak ederek aydınlanmanın keyfi, bir okuyucu olarak muazzam diyebilirim. 

Jill Willoughby bir kilisede yaşayan, rahibe adayı öğrencilerden biridir ve henüz bir empant olduğunun farkında değildir. Elijah Cohen, kuzeni Stevie ve Winter Zhi ise Laszlo'nun sınıfındaki özel öğrencilerden üçüdür. Laszlo üstün yetenekli öğrencilere ders vermektedir. IQ'su normalin epeyce üstünde olan öğrencilerden oluşan bu sınıfta kendisi gibi başka empantlar olup olmadığını anlamak için çaktırmadan bazı testler yapmaktadır Laszlo. Elijah renklerle, Winter ise seslerle bu özelliğini istemeden de olsa açık etmektedir fakat kendilerini de bu durumun adını koyamamaktadırlar. Stevie ise zehir gibi zeki bir çocuk olmasına karşın kitabımızın konusu olan empantlardan biri değildir fakat ilerleyen sayfalarda Stevie olmasa ne yaparlardı acaba dememizi sağlayacak kendisi... Ayrıca söylemeden edemeyeceğim, Stevie bu gençler arasındaki en sempatik genç bence, nitekim derslerdeki tepkilerini okuyunca bu görüşe sahip olmaya başlamıştım bile. 

Bu empant dediğimiz olay, insanların duygularını okumak, hatta okumaktan da öte, duyguları kendi içinde yaşamak gibi bir güce sahip olan insanlara verilen sıfat diyebiliriz,genel hatlarıyla. Tabi işin yalnızca bu boyutu yok, hissetmenin, daha doğrusu duyguları açık açık okumanın ötesinde, karşısındaki insanın duygularını yüksek derecede tesiri altına alabiliyor bu insanlar. Tabi sinestezi dediğimiz kavramdan yola çıkan bu kavrama gelmek için, bilimsel açıdan elektromanyetik dalgalarla ilgilenmemiz gerektiği aşikar. İşte, kitabın güzel yanı da burada. Laszlo öğrencilerine sınıfta ders anlatırken, Tesla, Edison (Edison'un nasıl biri olduğunu anlamak için sınıfta Stevie'in verdiği tepkiye bakmak yeterli olacaktır.), elektromanyetik dalgalar, insan beyni gibi birçok konu hakkında bilgi ve fikir sahibi olabiliyoruz. Tabi bunları okurların kendisine bırakıyorum çünkü Laszlo benden daha iyi anlatacaktır :) Şimdi ben daha çok olay örgüsüne odaklanayım ki satır araları size kalsın...

Bir Organizasyon var ortada. Amaçları da özel güçlere sahip yani empant dediğimiz çocukları ele geçirip dünyada ileri derecede iktidara ve güce sahip olmak. İşte bu Organizasyona, bu tarz çocukları temin etmek üzere para karşılığı hizmet eden bir kadın çıkıyor karşımıza, Darian, dokunma duyusu ile duyguları okuyan bir empant. 

Jill kadınlara ilgi duymaktadır fakat önemli olan bu değil, herhangi bir canlıya cinsel bir istek duymasıdır çünkü rahibe olması için yetiştirildiği bir kilisede eğitim görmektedir. İnsanları bu empatik gücü ile etkilediğini fark etmeden kilisedeki bir hemşireyi etkisi altına alarak yakınlaştığı sırada kilisenin rahibine (Peder Sullivan) yakalanırlar ve rahip onun içine cin veya şeytan kaçtığı gerekçesiyle Jill'i bodrumdaki bir odaya hapseder ve bu olayı izleyen günlerde Jill'i arındırmaya çalışır. Jill ise fark etmeden de olsa herkesi güçleriyle etkisi altına alabilecekken bu özel durumu rahip üzerinde işe yaramaz. 

Organizasyona hizmet etmek için Darian Laszlo'nun hayatına dahil olur ve sınıfındaki özel çocukları sözde başka bir okula, özel güçleri geliştirebilecekleri türde bir okul, aldırmak için onun ikna etmeye çalışır. Yalnızca bu amaçla hayatına dahil olup etkilemeye çalıştığı Laszlo'ya gerçekten aşık olduğuna ise bahse girerim. Tabi Laszlo'ya okul dediği yer şu meşhur organizasyonun ta kendisidir. Öğrenciler, velileri, tabi en başta da Laszlo, Darian'a inanırlar ve çocuklar için yeni bir serüven başlar. Elijah ile Winter, kendileri gibi olan başka öğrencilerle eğitim göreceklerini düşündükleri bir okula gitmenin heyecanını yaşarken organizasyonun başındakiler de onların durumun iç yüzünü kavrayamaması için ellerinden geleni yaparlar. 

Jill'e gelince, içindeki nefret tohumlarını yalnızca o bodrumda hapsolmasına bağlamak yüzeysel kaçacaktır çünkü içindeki karanlık, pek çok detayda yüzümüze çarpmakta ve empatik yeteneğinden bağımsız olarak karakteri hakkında ipuçları vermektedir, biz okuyuculara. Gelelim Jill'in oradan nasıl kurtulduğuna, Darian Jill'i de keşfeder ve diğer çocukların alınmasındaki amaçla paralel olarak onu da organizasyona katar lakin Jill'i diğer çocuklardan farklı kılan bir detaydan bahsetmek yerinde olacaktır: Jill, organizasyonun başındaki kişilerden biri olan Samantha Zinser'in isteği üzerine, Laszlo'nun duygularını kontrol altına alma görevini üstlenir. Samanha'ya olan zaafı ve yeteneğini insanlar üzerinde kullanmanın getirdiği haz da bu işi yapmasının sebebini pek sorgulamamasını sağlamıştır başlarda. Böylece Laszlo dönen oyunun farkında olmadan haftalar geçer organizasyonda. Laszlo ve çocuklar, yani Elijah ve Winter orayı okul zannederken, Samantha Zinser de onları kendi amaçları doğrultusunda ince ince eğitmeye başlamıştır. Darian ise çoktan pişman olmuştur yaptığından fakat artık her şey için çok geç kalmıştır...

Organizasyon için çalışan Doktor Dietrich de insanları denek olarak kullanmanın yanı sıra, empantların Samantha Zinser ve binadaki güvenlik görevlilerinin duygularını okumalarına mani olacak bir icadı hayata geçirir. Jill'in geldiği kilisedeki Peder Sullivan'ın boynundaki haç, yaydığı elektromanyetik dalgaların bir takım özelliklerinden dolayı, kolyeyi takan kişinin duygularının okunmasını engellemektedir. Bunu keşfeden doktorun bu haçtan çok sayıda yapması ile artık çocuklar, Laszlo ve Jill, organizasyonun kendileri hakkındaki kötü emelleri hiç öğrenemezler. Ne de olsa, organizasyonun iç yüzündeki insanlar bu bahsettiğim haçlardan takıyor ve dokunma duyusu ile duyguları okuyabilen empantlara karşı önlem olarak bir de belli bile olmayacak incelikteki eldiven giymektedirler. Tam da bu haç sebebiyle Darian, Laszlo ve çocukları kurtarmak için Samantha Zinser ve güvenlik görevlilerini atlatamaz çünkü onların duygularına hükmedemezdi. Nitekim pişman olup onları geri götürmek, daha doğrusu oradan kurtarmak istediği için Samantha Zinser tarafından organizasyonun o büyük binasının bodrumuna, yerin yirmi metre altına, hapsedilir. Artık Darian yalnızdır ve Laszlo'yu tehlike hakkında uyarma şansı da elinden alınmıştır. Darian'ın hapsedilmesinden sebep yokluğunda ise Laszlo'nun Darian'ın öldüğünü sanması sağlanmıştır. Bu şekilde günler geçer ve Charlie isimli empant bir çocuk daha katılır organizasyona, onlara iyilik edip özel yeteneklerini geliştirebilecekleri bir okula gelmelerine önayak olduğunu zanneden Laszlo sayesinde. Bu şekilde haftalar geçer, ta ki Laszlo'nun, Jill'in etkisinden kurtulup, gerçekleri fark ettiği ana kadar! 

Laszlo'nun sigara içtiği bir anda Jill onun duygularına ulaşıp kontrolü altına almayı başaramaz çünkü nikotin, beyindeki kimyasal dengeyi bulanıklaştırmaktadır. Bu sayede Laszlo dehşete kapılıp her şeyi anlar, çevresinde dönen tüm oyunu. Meğer tüm o mutluluğu ve sorgulamayan dinginliği Jill'in etkisiymiş...

"Ansızın yaşamının son iki ayıyla yüzleşen Laszlo, dehşet içinde kalmıştı. Duygularını hiç beklemediği bir anda gerçek yüzleriyle görmüştü: Hepsi yapaydı." (Sayfa 385) 

Çocukların okulda (Oregon) değil de tüm bu geçen zaman boyunca tesiste olduklarını da anlayan Laszlo harekete geçmeye karar verir. Kendisi yüzünden burada olan çocukları bu organizasyonun elinden kurtaracaktır, ne pahasına olursa olsun. Öyle ki, kendi canını kurtarıp kaçma şansını elde ettiğinde bile çocuklar olmadan gitmez, Laszlo'yu bu yüzden seviyorum belki de, kim bilir...

Birkaç muhafızın kolyelerini alıp zihinlerini açmayı başaran Laszlo onların da yardımıyla, kimi zaman da kendi empatik güçleri ile kontrol altına alarak, ilk önce doktora ulaşmayı başarır. Doktor Dietrich her şeyi anlatır; empantların bilimsel açıklaması, duyguları algılamayı engelleyen haç kolye, organizasyonun PaperClip ve MK deneylerinin bir uzantısı gibi olması, biyoelektrik iletişim, elektromanyetik radyasyonun bu meseledeki etkisi, beyindeki elektromanyetik radyasyon frekansın her bireyde eşsiz olduğu fakat menzili fazla olanların arasından empantlar çıktığı... Çocukları birer lider olmaları için organizasyon tarafından yetiştirilmesi ve ilerde kullanılmak istenmeleri... 

İş başa düşmüştü. Laszlo planlar yaparken Jill'e güvenmek konusunda büyük bir hata yapacaktı. Jill her ne kadar gerçekleri başta kabullenemese de tabii ki kolyeler çıkınca mücadele etmeyi bırakıp Samantha konusunda hayal kırıklığına uğrar, tabi bu hayal kırıklığı öfkeye dönüşecek ve zamanla Laszlo'nun çocukları kurtarma operasyonunu baltalayacaktır. 

Darian'ı da bulur Laszlo, doktorun yardımıyla. Harekete geçtiğinde ise Jill'in Samantha'dan intikam almaya çalışmaya kalkışması yüzünden tesiste tecrit alarmı verilir ve bina onlarca patlayıcı ile havaya uçar. Bu arbadede Charlie ölür. Jill kaçar gider. Laszlo ile Darian da güç bela kurtarır, Elijah ile Winter'ı; doktor da onlarladır artık. Ardından kurtardıkları iki çocuğu Darian'a emanet ederek Jill'in peşinden gitmeye karar verir Laszlo, Jill'in Laszlo'ya empatik bağlarla bağlı kalarak çocukları bulmasından korkar çünkü. Aynı zamanda her ne kadar onlara ihanet etse de Jill için hala bir çocuk ve ona sahip çıkabiliriz içgüdüsünü de benimsemiştir. Kim bilir, belki de plandaki tek kusur baştan beri Jill'e karşı Laszlo'nun tutumudur.

Jill büyük bir nefretle kiliseye döner ve Peder Sullivan ile yüzleşir. Onu öldürmeye karar verir fakat Laszlo yetişip onu kurtarır fakat bunu yaparken Jill Laszlo'ya saldırır ve gözlerini kaybetmesine neden olur. Jill'in Laszlo'nun görme yetisini kaybetmesine neden olması hala irkildiğim bir sahne olarak canlanır gözümde, o sayfalara her baktığımda. 

Derken, Laszlo uyanır ve Darian'ın onu kurtardığını görür. Jill'i hadım ettiklerini söyler yani buradaki hadım sözü, artık empant olamayacağı anlamında kullanılmuştır. Laszlo'nun gözlerini kaybetmesi gerçeği tabii ki en yıkıcı meseledir odada o adnda. Elijah ile Winter iyidir bu arada. Organizasyondan saklanmak için Elijah, Winter, Darian ve Laszlo kimlik değiştirir, birbirleriyle görüşmeme kararı alırlar, Jill'e de artık empant olmadığını söyleyerek onu serbest bırakırlar. Doktor Dietrich de kendi yoluna gider hayatta. Elijah ile Winter boyunlarında onları koruyan şu meşhur haçlarla ailelerine teslim edilirler. İkisinin de ailesine olanları hatırlamayacakları anlatılır, doktor sayesinde. Bu çok akıllıca bir çözüm yolu gibi gelir o anda bakınca, Elijah ve Winter empant olduklarını da organizasyonda geçen zamanları da birbirlerini de unutmuş, hafızalarından bu anılar tamamen silinmiş, sonsuza kadar takacakları o kolyelerle birlikte sıfırdan bir hayata başlamaları sağlanmıştır. 

Mühim bir detay: Charlie Hammond'u öldü sanmışlardı, ölmemiş, organizasyonun başındakiler onu bulup alırlar... 


3. BÖLÜM
2007
Valentinus
Darian Elijah'ı bir akıl hastanesinde bulup Laszlo'ya götürür. Kolyesi çalındığından beri çevresindeki duygu yoğunluğu kendisini çok zorlamıştır ve akıl hastanesine kapatılmıştır. Tabii ki gerçekte akıl hastası değildir Elijah, hangi empant olsa bir anda üzerine gelen duygu kargaşasının altında ezilirdi fakat akıl hastanesine yatırılmaması gerektiğini, aslında onun henüz yeteneklerini yeni anlamlandırabilmeye başlamış bir empant olduğunu nasıl anlatabiliriz ki... Elijah da Winter benzeri şaşkınlık yaşarken Laszlo ismini duyunca onun görüp görmediğini sorar çünkü onu bir süredir uzaktan izleyen görme engelli adamın Laszlo olduğuna dair bir anımsamaya kapılmıştır. Ne de olsa anıların, beyindeki hafıza silinse bile, bir anda ortaya çıkmak gibi yersiz bir özelliği vardır...

Esas tehlike Valentinus... İnsanları empantlara has yetenek ile yöneterek, yani duygularına hükmederek, onları kendine adeta birer köle yapmaya çalışmaktadır. Asıl amacı ise dünyadaki 109 mühim insanı aynı anda öldürmek diyebiliriz. Öte yandan bu adam dini konulardaki düşüncelerini de insanlara empoze etmeye çalışıyor ve ne yazık ki başarılı oluyor bu süre zarfında. Ne yaratıcının varlığını inkar ediyor ne de tam anlamıyla kabul ediyor. Daha çok kendini ön plana çıkaran, manipülatör bir kimlik gördüm karşımda, Valentinus'un iç dünyasına dair satırları okuduğumda, yine de kendisiyle tam anlamıyla empati kurmayı başardığımı sanmıyorum. Sanırım empati kurma yeteneğimi artırmak yerine Empati kitabındaki kişilerden sevdiğim karakterlerle bu bağı kurmayı, diğerlerini yermeyi tercih edenlerdenim :) İşin özü, geçmişte yaşadıklarının intikamını almaya çalışan bir adam var karışımızda fakat geçmişte neler yaşadığı hakkında pek bir fikrimiz olmuyor okuyucu olarak, ta ki kitabın sonlarına kadar çünkü kendisinin gerçekte kim olduğunu, okurken tahmin yürütsek bile, son sayfalarda net bir şekilde öğreniyoruz. 

Valentinus tek başına ele alınması gereken, çok karmaşık bir bilinç ve içgüdü ile eylemlerini planlayan, aynı anda hem ürkütücü hem de bir o kadar zavallı bir ruha sahip olan, kendini peygambervari bir yerde konumlayarak insanların beynini yıkayan, bunu yalnızca dil dökerek değil de empatik yeteneği ile halleden. insanları kendi güç ve liderlik sevdası için tesiri altına alan, ilk bölümlerde anlatılan organizasyona benzeyen bir amacı esas alan, geçmişte yaşadığı zorluklara rağmen kötülüğüne bir mazeret olarak kabul edemediğim, şahsına münhasır bir adamdır. 

Elijah ve Winter ile bir araya gelen Laszlo, onlara hafızalarından silinenleri ve kolyelerini kaybettiklerinde yaşadıklarının sebebini anlatır. Kolyelerinin kim tarafından çalındığına gelince Laszlo bunun ya organizasyonun çocukların kimliklerini anlamasına ya da Valentinus'a bağlar. Bu seçeneklerden ikincisi olduğunu bir sonraki satıra geçmeden anlarız zaten. Bu arada bu üç empant bir araya gelince bulunmaları epeyce kolaylaşmıştır, Laszlo bu ayrıntıyı atlar. Üçü birlikte ne yapacaklarını konuşurken içeriye Valentinus'un adamları gelir ve çocuklara siper olan Laszlo ve köpeği Sacha oracıkta hayatını kaybeder. Darian'ı da öldüreceklerini belirtirler. Elijah ve Winter bu olayın üzerine hemen psişik güçleri ile Darian'a korku ve uyarı hislerini göndermeye çalışırlar ve başarılı da olurlar. Darian ise bu sinyali aldığında artık çok geç kalmışlardır çünkü Valentinus'un adamları onu da kıskıvrak yakalarlar fakat neyse ki son anda çocuklar yetişip onu kurtarırlar. Laszlo'nun yarım bıraktığı işi üstlenen Elijah ve Winter, bu kez Valentinus'u bitirme amacıyla hareket etmeye başlarlar, Darian ise canını kurtarma derdinde olduğu için çeker gider. Darian'a pek de şaşırdığımı söyleyemeyeceğim doğrusu, ne de olsa zamanında Laszlo'yu çocukların okul meselesi hakkında kandıran da kendisi dolayısıyla Darian için hem iyi karakter hem de bencil bir kaçak demek, sanıyorum ki yanlış olmayacaktır. 

Elijah ile Winter, Valentinus'u durdurmak için ne yapabileceklerini düşünedursunlar, Valentinus da o sırada müritlerinin ilahi bir özgürlüğe erişmek için ölmeleri gerektiğine inandırmaya başlamıştır bile. Elijah ve Winter, Elijah'ın kuzeni olan Stevie'i (Stephen Grimes) arayıp ondan yardım isterler. Elektromanyetik dalgaların temel olduğu psişik güçlerin ve dolayısıyla empantların yeteneklerinin egale edilmesi için teknoloji çağındaki frekanslarla uğraşmak zorundadırlar ve bunun için bilgisayar, virüs, hackerlık gibi konularda bir efsane olduğu için Stevie esas adamlardan biri olarak olaya dalar, yani kendisinin başkahramanlar gibi bir empant olmamasına karşın romandaki favori karakterim olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. 

Valentinus'un kim olduğunu ve nerede olduğunu bulmak için bu meşhur adam hakkında araştırmalar yapan SpyGurl lakaplı bir bloggerı bulur ve onun yardımıyla Valentinus'u bulurlar. Devamında ise onlarca insanın aynı anda meydanda intihar etmesini sağlayacak olan Valentinus'un planını bozmak için çetin bir mücadeleye girerler. Elijah ve Winter empatik güçleri ile ellerinden geleni yaparken, Stevie ise tüm baz istasyonlarını bir virüsle aynı anda devre dışı bırakmaya çalışır ki elektromanyetik dalgalar ile insanları etkileme konusunda Valentinus'a engel olsunlar. Olanlara engel olmaması için kaçırılan Doktor Dietrich ise insanlara intihar etmeleri için dağıtılan tüpteki şifreyi çözerek kurtarır çocuklar. Bu arada Valentinus'a engel olmak için devreye giren Darian ise öldürülür. 

Elijah ve Winter'ın çabaları üzerine Stevie'in virüsü de işe yarar ve yalnızca çok kısa bir süre için bile olsa Valentinus'un elektromanyetik sinyallerinin devre dışı kalması büyük bir katliamı önler. Her ne kadar meydandaki herkesi kurtaramasalar bile büyük oranda başarılı olurlar. İnsanlar Valentinus'un etkisinden kurtulup özgür iradeleri ile başbaşa kalınca birbirlerini yardım etmeye bile başlarlar. Winter ise kemanını çalmaya başlar, duyguları ve ruhu özgür kalan insanları korumak için belki de... 

Dünyanın dört bir yanındaki önemli mertebedeki kutsal diye tabir edilen adamların katledilmesi için Valentinus tarafından etki altına alınan katil adaylarının birçoğu da virüs sayesindeki bu kısa süreli sinyal kesintisi sayesinde Valentinus'un etkisinden çıkar ve katil olmaktan kurtulurlar. Tabii ki hepsi kurtulamaz. Kutsal adamlardan yedi kardinal ölmüştür çünkü özgür iradesine kavuşan kişilerden bazıları yine de öldürmeyi seçmiştir fakat önemli olan özgür iradeleri ile hareket etmeleridir çünkü özgür irade sonucu yapılan eylemlerin bedeli eninde sonunda ödenmelidir, özgür irade yoksa bedel ödeme konusu ise haksızlığa girer. Papa ve 108 Katolik kardinalini aynı anda öldürerek Katolik Kilise'sini ortadan kaldırıp tüm hakimiyeti kendi eline almaya çalışan Valentinus'un planını engellemeyi başarmıştır çocuklar.  

Öldürülmesi için uğraştığı bu 109 kişiden biri de Papa XIII. Pius'dur ve kurtulmuştur. Bu papa, Jill'i gençliğinde kilisedeki bodruma kitleyen Peder Sullivan olduğunu öğreniyoruz son sayfalarda. Tahmin edebileceğiniz gibi Valentinus da Jill'in ta kendisidir. Yıllar önce cinsiyet değiştirme operasyonu geçirerek erkek olmuş ve Valentinus ismini alarak tüm bu ölümleri planlamıştır. 

Organizasyon ise Elijah ve Winter'ı bu olayı engellerken ortaya çıktıkları için tekrar tespit eder ve beyinlerini yıkamak için artık çok geç olsa da onlardan hala faydalanabileceklerini düşünmektedirler. Charlie de ellerindedir... Charlie meğer ölmemiş o gün ve organizasyon üyeleri tarafından bulunmuş. Bu da demek oluyor ki romanımızın bu kısmı açık uçlu bitiyor ve organizasyonun Elijah ve Winter'a, hatta Charlie'ye ne yapmayı planladıkları tam bir muamma olarak kalıyor... 
*************

Elijah, Winter ve Stevie, kitabı bitirip kapattığımda hala bir şeylere inanmaktan vazgeçmememi sağlatan bir gülümsemeye neden üç kahraman... Neden derseniz nedeni burada yazdığım olay örgüsünde değil, satır aralarında saklı. Bu yüzden Empati kitabını okumanızı tavsiye ediyorum. Belki empant değiliz ama her beyindeki elektromanyetik frekansın eşsiz olduğunu unutmayın. Bu da her bireyin eşsiz olduğu manasına gelir. Demek ki özel güçlerimiz olmasa da biz de empantların yaptığını belli bir dereceye kadar yapabiliriz belki.  


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder