Kitap adı: Algernon'a Çiçekler
Yazar adı: Daniel Keyes
Orijinal adı: Flowers for Algernon
Özgün dili: İngilizce
Anadilinde 1. Baskı: 1966 (İlk kez 1959'a bir dergide yayımlanmıştır.)
Okuduğum baskı: Koridor Yayınları, 2024.
Çeviri: Handan Ünlü Haktanır
Sayfa Sayısı: 325

Hiç kendinizi çevrenizdeki kimseyle bir türlü hizalanamamış hissettiniz mi? Ya da o hizalanmayı ve çabasız uyumu yakaladığınız tek insanın tüm hayatınız boyunca yanınızda kalması için ne kadar çabalasanız da, dünyanın en zeki veyahut en zekadan noksan insanı da olsanız, spektrumun her iki ucunda da ellerinizden kayıp gideceğini ve onun bu derin yıkımdan haberdar olmayacağını fark ettiniz mi? Peki yalnızlık? Kah fırındaki çalışanla, kah annenizle, kah profesörlerle sohbet edebiliyorken farkındalığınızın kendi uyumsuzluğunuz üzerine odaklandığını ve çaresizliği, duygusal yıkımın ve sevgi açlığının bilgi ve zeka düzeyinin her seviyesinde kendini, çocukluğunuzun silüetine bürünmüş gibi daima hatırlattığını deneyimlediniz mi hiç? Sanırım ben bunları yaşıyorum bir süredir ve beraberinde de bu kitabı okumam da tesadüf olmasa gerek. İşte, Charlie'nin yaşadıkları, somut olayları ve hikaye akışını bir kenara bırakırsak, tam da bunlar. Seni anlıyorum Charlie, anlamamayı dilerdim. Dilerim ki bir gün seni anlamam Charlie... Peki yalnızlık?