27 Kasım 2023 Pazartesi

OZAN BEEDLE'IN HİKAYELERİ

Kitap adı: Ozan Beedle'ın Hikayeleri 

Yazar adı: J. K. Rowling

Orijinal adı: The Tales of Beedle the Bard  

Özgün dili: İngilizce

Anadilinde 1. Baskı: 2009

Okuduğum baskı: Yapı Kredi Yayınları (YKY), 2021, 7. Baskı 

Çeviri: Sevin Okyay & Kutlukhan Kutlu  

Sayfa Sayısı: 131 


 


Büyücü çocukların masallarından oluşuyor kitap, HarryPotter evreninde demek ki çocuklara geceleri uyumadan önce bunlar okunurdu. Ben masallarla uyutulmadığım için pek özenirim büyücü çocukların sahip olduğu bu geleneğe. Ayrıca eğer Harry Potter evrenini seviyorsanız bu kitap çok dinlendirici olacaktır. Ayrıca kitabın başında çeviren kişi olarak Hermione Granger yazıyor ve her hikaye sonunda Albus Dumbledore'un notları yer alıyor ki bu iki detay da bu büyülü dünyanın içinde keyifle masal okumak için satırların içine keyifle dalmamızı sağlıyor.  

14 Kasım 2023 Salı

YANLIŞ ADAMIN MACERALARI

Kitap adı: Yanlış Adamın Maceraları

Yazar adı: Mehmet Engin Ayatar

Orijinal adı: Yanlış Adamın Maceraları 

Özgün dili: Türkçe

Anadilinde 1. Baskı: Mart, 2019 

Okuduğum baskı: Truva Yayınları, 1. Baskı, Eylül 2022  

Sayfa Sayısı: 606   

 


Nasıl anlatabilirim bu kitabı bilmiyorum ve uzun zamandır ilk kez bir kitabın okunmasını nasıl sağlarım diye kafa yorarken buldum kendimi çünkü genelde kitapları beğenir, yutarcasına satırları okur, beğenmediğim yanlarını da serpiştirir, eleştirel yanımı da satır aralarına ekler ve kapanışı yaparım fakat bir kitabı hem bence herkes her yaşında hissederek okuyamaz ama hem de okumazsanız da çok şey kaybedersiniz ikileminde bırakarak nasıl yorumlayabilirim emin değilim. Herkes her yaşında hissederek okuyamaz bence dedim çünkü içindeki anlatılanları, hem bariz anlatılanları hem de anlatılmak istenenleri, ima edilenleri, seslenişleri, suskunlukları ve yazılanları kaç kişi anlayabilir, bu soru çok düşündürüyor çünkü bu sorunun cevabı büyük bir mevla olsaydı bu kitapta anlatılanlar gerçek hayatta da olmazdı; demek istediğim şu ki o hissiyatı ve bütün varoluşunu yeterli bir sorgulama yetisiyle kavrayacak insanoğlu bu dünyada kalabalık olsaydı bu kitaptaki dert tasa gerçek derinlikteki insanları kaplamaz ve öykü gerçekliğini kaybederdi. İşte böyle bir paradoksa sürüklendim. 

Romandaki baş kahramanın içindeki o çatışmaları ve süregelen talihsizlikler silsilesinin eşlik ettiği birikimleri kavrayacak duygusal zekaya hükmetmiş olan okuyucunun bu kitabı beğenmemesi de çok olası olmayacaktır. İşte bu derecede ehemmiyet verilecek bir kitabı bitirdim ben bugün ve keşke böyle bir kitabın yazarı olabilseydim dedim.